Güney Amerika’da son zamanlarda Peru ile Kolombiya arasındaki sınır anlaşmazlığı yeniden gündeme geldi. Kimin suçlu olduğu konusu net olmasa da iki taraf da egemenlik iddiasını sürdürürken tartışmalar _üyelik ve kontrol iddiaları_ etrafında yoğunlaşıyor. Peru’nun Santa Rosa de Yavari Adası’na asker gönderip bayrak çekmesinin ardından Kolombiya Cumhurbaşkanı ve savunma bakanı bölgeye hızlı bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu gerilimin nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik sürüyor.
İki lider de ülkelerinin toprak bütünlüğünü savunduklarını ifade etti. Ancak pek çok gözlemci, her iki tarafın da gündemi değiştirmek amacıyla bu konuyu yeniden gündeme getirdiğini düşünüyor. Görev süreleri yaklaşan Peru ve Kolombiya devlet başkanları hakkındaki çeşitli suçlamalar ve politik hesaplar da tartışmanın bir parçası olarak öne çıkıyor.
‘KONUŞULACAK BİR ŞEY YOK’ cümlesiyle özetlenen gerilimin arkasında farklı iddialar dolaşıyor. Kolombiya lideri Gustavo Petro’nun adaya olan ilgisinin, vaatlerini hayata geçirme konusunda yeterince başarılı olamaması ve uyuşturucu bağımlılığı iddialarıyla ilişkilendirildiği belirtiliyor. Petro ise bu suçlamaları reddediyor; adadaki mücadelenin Kolombiya’nın hayati öneme sahip Amazon Nehri’ne erişimini korumaya yönelik olduğunu savunuyor. Leticia’ya yaptığı ziyaretle, Colombia için nehirden kopmamak gerektiğini vurguladı ve şöyle seslendi: “Kolombiya, Peru’nun adası üzerindeki egemenliğini tanımıyor! Milletimizin haklarını savunmalıyız.”
Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte hakkında ise rüşvet iddiaları ve insan hakları konusundaki eleştiriler dolaşıyor. Anketlerde halk desteğinin düşmesi endişelerini artırırken, Boluarte’nin son dönemde yaptığı geziler ve açıklamalarının bu boşluğu kapatmaya yönelik bir çaba olduğu değerlendiriliyor. Peru’nun adayı uzun yıllardır kendi toprakları olarak gördüğü ve iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığını çözmeye çalıştığı belirtiliyor. Ada, yaklaşık 50 yıldır erozyon ve nehir yatağı değişiklikleriyle şekillenerek bölgenin sınır haritasında kalıcı bir unsur haline geldi.
Ada çevresindeki gelişmeler, her iki ülkenin de son yıllarda nehir yatağındaki değişimler nedeniyle Karşılıklı politikaları etkilediğini gösteriyor. Peru’nun Santa Rosa de Yavari Adası’nı Loreto bölgesine bağlı bir yer olarak resmileştirme kararı, Kolombiya’yı provokasyon olarak görmekle eleştirilirken; Kolombiya ise adanın hangi ülkeye ait olduğunun netleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Petro’nun bu adımı, iki ülke arasında 1934 tarihli bir anlaşma üzerinden yeni bir diyalog kapısı açabilir mi, yoksa gerilimi daha mı artırır, bu sorunun yanıtı belirsizliğini koruyor.
Ada kökenli tartışmaların temelinde nehir yatağının Peru tarafına kayması ve iki ülkenin Amazon Nehri’ne erişiminin nasıl korunacağı sorusu yatıyor. Güncel gelişmeler, bölgenin turizm ve ticaret açısından da kilit bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
News
