DOLAR 41,2962 0,37%
EURO 48,4322 0,56%
ALTIN 4.847,090,40
BITCOIN 0%
İstanbul
26°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
  • Tarafsız Haber
Katar ve Bölgesel Gerginlik: İsrail’in Haksız Saldırıları ve Bölgesel Arabuluculuk Zorlukları
  • Haber Pazar
  • Dünya
  • Katar ve Bölgesel Gerginlik: İsrail’in Haksız Saldırıları ve Bölgesel Arabuluculuk Zorlukları

Katar ve Bölgesel Gerginlik: İsrail’in Haksız Saldırıları ve Bölgesel Arabuluculuk Zorlukları

ABONE OL
Eylül 11, 2025 23:00
Katar ve Bölgesel Gerginlik: İsrail’in Haksız Saldırıları ve Bölgesel Arabuluculuk Zorlukları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail’in Hamas’ı bahane ederek Katar’a yaptığı hava saldırısı, birçok kişi için şaşırtıcı olmayabilir. Küresel güçlerin desteğini alan, finans merkezi konumuyla güvenli sayılan ve bölgesel arabuluculuk caparisinde bulunan Katar için böyle bir hücum, zorlu bir durum yaratmaktadır. Gürültülü bir şekilde ilerleyen bu süreç, İsrail’in hukuksuz davranışlarını ve yayılan baskıları gözler önüne seriyor; bazıları için bu, Katar’ın güvenliğinin ve egemenliğinin de sınanması demektir.

Girişimlerin birkaç amacı arasında Hamas’ın Doha’da süregelen varlığı ve Mayıs 2012’den beri yürütülen temaslar üzerinde duruluyor. Saldırıyı gerçekleştiren İsrail’in, yine Esad yönetimi altında Suriye’ye yaptığı gibi, 15 uçakla baskısını sürdürdüğü belirtiliyor. Saldırının hedefi olan konut kompleksi ile yakınındaki benzin istasyonu ve orada hayatını kaybedenler, bölgedeki güvenlik açığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak Hamas’ın üst düzey liderlerinin hayatta olduğuna dair görüşler de dile getiriliyor.

Doha, uzun zamandan beri Filistin meselesine yönelik aktif bir arabuluculuk rolü üstlendi; bu rolü, Hamas’ı desteklemekle değil, ABD’nin çağrısıyla örgütün siyasi bürosunu ağırlamakla pekiştirdi. Uzun süredir İsrail ve Hamas arasındaki dolaylı temaslarda köprü görevi gördü. Ancak Katar’ın İran ile olan sınırlı bağları, İsrail karşısında zayıf bir kart olarak algılandı ve bu da Katar’ı hedef haline getirdi gibi görünüyor. Katar, arabuluculuk çabalarını kısa bir süreliğine dondurma kararı aldığını açıkladı; bu adım, Gazze ile yürütülen ateşkes görüşmeleri için kritik bir boşluk yaratabilir.

Türkiye de dâhil olmak üzere bazı ülkelerin tepkileri, bu saldırının küresel etkilerini hafife almamaları gerektiğini hatırlatıyor. Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, bu saldırının ciddi sonuç doğurabileceğini ifade etmekle birlikte, güvenliğe ilişkin dengelerin kolaylıkla değişmeyeceğini savunuyor. ABD’nin güvenliğine bağlı olan bu ülkelerin, İran tehdidine karşı ortak bir duruş sergileyebileceği değerlendiriliyor. ABD’nin yaklaşık 3,8 milyar dolarlık yardımıyla İsrail’in bölgesel erişimi güçlendiriliyor ve bu durum, istikrar için önemli bir destek olarak görülüyor.

Uluslararası hukuk açısından bakıldığında, BM Şartı devletlere saldırmayı yasaklasa da, İsrail’in Hamas’a karşı “meşru müdafaa” gerekçesini öne sürmesi, hukukun uygulanışında belirsizlik yaratıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın Temmuz 2025 kararı ise devlet ihlallerini doğrudan ele almadı ve hukuki boşluklar bıraktı. Bu tablo, İsrail’in eylemlerinde fiili bir engelin olmadığını gösteriyor. Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin İsrail’e karşı somut bir karşılık geliştirme kapasitesi konusunda net bir sonuç çıkmıyor.

Bir sonraki günlerin nasıl şekilleneceği belirsizken, Katar’ın arabuluculuk rolünü sürdürüp sürdürmeyeceği, bu rolün hangi taraflardan gelecek kaynaklar tarafından destekleneceği soruları gündemde kalmaya devam edecek. Bölgesel aktörlerin, bu süreçte kendi çıkarlarını korumak adına atacakları adımlar, istikrarın geleceğini belirleyecek. Ayrıca, hangi aktörün hangi adımı atacağını zaman gösterecek.

En az 10 karakter gerekli