İmalat sektörü, üretimi sürdürme ve istihdamı koruma çabasıyla finansmana olan bağımlılığını artırıyor. Resmi enflasyon yüzde 32.95 olarak açıklanırken, Merkez Bankası’nın politika faizi yaklaşık %43 seviyesinde seyrediyor; fakat bankalarda ve faktoring firmalarında uygulanılan faizler %70’e kadar çıkabiliyor.
TEFECİ FAİZİNE MECBUR KALINAN DURUM başlığıyla öne çıkan değerlendirmeler, ekonomik sıkışıklığın muhalefete odaklanıldığını ve Maliye’nin mevcut sorunlara tek çözüm olarak borçlanmaya ya da ağır vergilere yöneldiğini anlatıyor. Merkez Bankası rezervinin dövizi tutmaya harcandığına dikkat çekilirken, sanayiciler yüksek maliyetler nedeniyle faktoringi tercih etmek zorunda kalıyor.
Reel sektör temsilcileri, finansmana erişimde karşılaştıkları zorlukları paylaşıyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, “KOBİ’ler yüksek faiz ve kredi limitleri nedeniyle bankaların kapısından bile giremiyor. Parasını faize yatıran rahat uyurken biz uykusuz geceler geçiriyoruz” sözleriyle tepkisini dile getiriyor.
TCMB verilerine göre yıllık TL ticari kredi faizleri ortalama %53.85 civarında. Kamu-özel bankalar ile faktoring firmaları ise faizleri %48 ve üzerinde tutarken, iki özel bankada bu oranlar %55’e kadar çıkabiliyor; bazı kredilerde %67’yi görebiliyor. 12 ay vadeli 2 milyon TL kredinin aylık taksiti 218 bin TL’yi, toplam geri ödemesi ise yaklaşık 2 milyon 617 bin TL’yi buluyor. Yılsonu enflasyon hedefinin yaklaşık 2.5 katı olan kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiği hususunda sanayiciler ortak görüşe sahip.
Bir yandan 1 yıllık TL mevduat faizi %44 seviyesinde, 1 yıldan uzun vadeli mevduat getirisi ise yalnızca %24 civarında. Bu fark, bankaların kârını artırırken reel sektörü zorlayan bir dinamik oluşturuyor.
‘YÜKSEK FAİZ ENFLASYONİSTTİR’ değerlendirmeleri, uzun süre yüksek faizlerin enflasyonu tetiklediğini vurguluyor. Uzmanlar, 2024 Eylül’ünden itibaren faiz indirimlerinin zorunlu olduğunu belirtiyor ve “Faizler fahişken; TL kredisi kısıtının doğru bir taktisyenlik olmadığını” ifade ediyorlar. Krediye erişimin azalması, arzı olumsuz etkiliyor ve kısmen enflasyonist bir baskı yaratıyor.
‘İFLASLARI ÖNLEMEK İÇİN FAİZLER DÜŞMELİ’ görüşünü paylaşan ekonomistler, yüksek faizlerin firmaları zorlattığını ve iflas riskini artırdığını belirtiyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yakup Küçükkale, “Firmalar kredi faizi yüksek olduğu için iflas ediyorlar. Reel ekonomiyi toparlamak için kredi faizlerinin düşmesi gerekir” diyor. Küçükkale, politika faizinin piyasa faizleri üzerinde yalnızca talep etkisi yarattığını, ancak doğrudan malî yönlendirme yapmadığını savunuyor. Ayrıca İris Cibre, Türkiye’nin erken sanayisizleşme sürecinde olduğunu kaydediyor.