Cevdet Yılmaz: Refah düzeyinin artırılması önceliğimiz olacak
Yılmaz, TBMM’de 12. Kalkınma Planı’na ilişkin sunumunda, planın 5 yıllık kalkınma hedeflerini ve 2053 uzun vadeli kalkınma stratejisini içerdiğini söyledi.
Kalkınma planlarında milli tasarruf ve üretimi artırıcı, fiyat istikrarı ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı artırıcı tedbirlerin öngörüldüğüne işaret eden Yılmaz, amacın kaynakların verimli kullanılması olduğunu anlattı.
Türkiye’nin ve milletin hak ettiği yüksek refah seviyesine ulaşmada yol gösterici politika belgeleri olan kalkınma planlarının, kısa vadeli yaklaşımların ötesinde uzun vadeli ortak hedef ve öncelikleri ortaya koyduğunu vurgulayan Yılmaz, Cumhuriyet’in tecrübelerinden yola çıkarak çalışmaların devam ettiğini söyledi. Türk Yüzyılının kalkınma altyapısını oluşturan eserlerdir. Son 21 yılda her alanda hizmetlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde inşa edildiğini kaydetti.
“Hedeflerimize kararlılıkla yürüyeceğiz”
Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nın önümüzdeki 30 yıllık perspektifle 2053 vizyonuna ulaşmak amacıyla hazırlandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Bu süreçte en önemli güç ve ilham kaynağımız milletimizi müreffeh, onurlu, özgür ve bağımsız bir şekilde yaşatma aşkıdır. Bu bağlamda uzun vadeli yol haritamızı oluşturan 12. Kalkınma Planı’nda da Türk Yüzyılının inşası için milletimizin her ferdinin bugünü huzur içinde yaşamasını ve aydınlık bir geleceğe umutla bakmasını temenni ediyoruz.” İnsanların umutla, inançla bakmalarını sağlayacağız. Temel demokrasisi ile hukukun üstünlüğünü ve siyasi istikrarı garanti altına almış, sosyal adaleti güçlendirmiş, sağlanmasında aktif bir güç haline gelmiş müreffeh bir Türkiye yolunda hazırladığımız 12. Kalkınma Planı ile uzun vadeli hedeflerimize kararlılıkla ulaşacağız. Küresel barış, istikrar ve adalet. Biz yürüyeceğiz.”
Planın hazırlık çalışmaları kapsamında 87 farklı alanda düzenlenen özel ihtisas heyetlerine yaklaşık 8 bin 500 kişinin katıldığını anlatan Yılmaz, katılımcı bir yaklaşımla vatandaşların yeni dönemdeki önceliklerinin belirlenmesine yönelik bir anket yapıldığını ve bu kapsamda bir anket yapıldığını söyledi. Ankete 43 binin üzerinde vatandaş katıldı.
Küresel trendlerin 2053 yılı için risk ve fırsatları birleştiren farklı senaryolara işaret ettiğini ifade eden Yılmaz, Türkiye için her türlü senaryoyu öngörerek gerekli adımları şimdiden atmanın, Türkiye’nin geleceğin dünyasındaki konumunu artırmada belirleyici olacağını vurguladı.
“En az 5 markamızın en değerli 100 marka arasında yer alacağını öngörüyoruz.”
Cevdet Yılmaz, dünyanın temel bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanlığa katkıda bulunan, bölgesinin barış, huzur ve refahı için küresel gelişmelere destek veren, etkili, güçlü ve müreffeh bir Türkiye ve Milli ve manevi değerlerini koruyarak dünyaya Başarıya ulaşma vizyonuyla hareket ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
“30 yıllık bir perspektifte, yüksek gelirli ülkeler liginde yer alan bir ülke olarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında ve satın alma gücü paritesine göre ilk beş ekonomi arasında yer almayı hedefliyoruz. Payı artırmayı hedefliyoruz. İmalat sanayinin milli gelir içindeki payı yüzde 30’un üzerine çıkacak ve küresel mal ticaretinin yüzde 2’sini alacak.” 10.000.000.000’un üzerinde pay almayı, imalat sanayi ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 17’ye çıkarmayı ve kalkınma önceliklerimizden taviz vermeden net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı öngörüyoruz. İnsani gelişme endekslerinde ilk 20 ülke arasında yer almak, aileyi güçlendirmek, gelir dağılımında adaleti sağlamak, çalışma çağındaki tüm insanları desteklemek. Bireyin verimliliğinden yararlanarak 2053 perspektifinde işsizlik oranını yüzde 5’in altına düşürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca markalarımızdan en az 5’inin dünyanın en değerli 100 markası arasında yer almasını sağlamayı, üniversitelerimizden en az 5’inin dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasında yer aldığını ve Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının “Yüzde 4’e çıkmasını öngörüyoruz.”
Planda İstanbul’a özel bir perspektife yer verdiklerini belirten Yılmaz, İstanbul’un bilimde, teknolojide, kültürde, sanatta, turizmde, ticarette ve finansta küresel bir merkez olmasını hedeflediklerini vurguladı.
Türkiye’nin turizm gelirleri açısından dünyada ilk üç ülkeden biri olmasını, sağlık turizminde de dünyanın merkezi olmasını hedeflediklerini belirten Yılmaz, bu yolda dinamik bir yaklaşımla politikalarını her zaman güncelleyeceklerini ifade etti. hedeflere ulaşacak, Plandaki ana çerçeveyi takip ederek rotayı ve öncelikleri şekillendirecektir.
Nereye gitmek istediklerini bildiklerinin altını çizen Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nın milletin temel değer ve beklentilerine dayalı kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacak kapsamlı bir yol haritası olacağını söyledi.
Başkan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmanın temel hedef olmaya devam edeceğini belirtti.
“12. Kalkınma Planı 5 eksende tasarlandı”
Türkiye’nin dünya ticaretindeki konumunun güçlendirildiği, kalite finansman fırsatlarının sağlandığı ve Türkiye’nin dünya ticaretindeki konumunun güçlendirildiği, endüstrinin entegrasyonda öncü bir rol oynadığı yeşil ve dijital dönüşüme odaklanan istikrarlı bir büyüme modelinin uygulanacağını belirtmek ve Nitelikli insan kaynağıyla maksimum istihdam yaratan Yılmaz, şöyle devam etti:
“12. Kalkınma Planı genel çerçevesinde; hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri güçlendirmek, iyi yönetim anlayışını kurumsallaştırmak, insani ve toplumsal yapımızı geliştirmek, afetlere dayanıklı yaşam alanları oluşturmak, akıllı ve sürdürülebilir şehirler, ekonomide istikrar ve sürdürülebilirliği sağlamak, her alanda yeşil alanlar oluşturmaktır.” Dijital dönüşüm odaklı rekabet gücünün tesis edilmesi, ihracata dayalı nitelikli büyümenin sağlanması, enerji ve gıda arz güvenliğinin tesis edilmesi, uluslararası işbirlikleri ile stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi yönünde somut adımlar atılacaktır. 12. Kalkınma Planı 5 eksende tasarlanmıştır. Birinci eksenimiz ‘istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi’. ‘, ikinci eksenimiz ‘yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim’, üçüncü eksenimiz ‘nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum’, dördüncü eksenimiz ‘afetlere dayanıklı yaşam alanları, sürdürülebilir çevre’ ve beşinci eksenimiz ‘ adalete dayalı demokratik iyi yönetim”. “
Satın Alma Gücü Paritesine göre 2002 yılında 9 bin 279 dolar olan kişi başına gelirin 2022’de 37 bin 445 dolara yükseldiğini ifade eden Yılmaz, milli gelirin yılsonunda ilk kez 1 trilyon doları aşmasını beklediklerini kaydetti. 2023.
Plan dönemi sonunda 1,6 trilyon dolar milli gelire ulaşmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, “Plan döneminde sanayi sektörünün üretimiyle büyümede öncü rol oynayacağı istikrarlı bir dönem yaşanacak. Verimlilik ve rekabet edebilirlik odaklı bir yapı oluşturulacak, hizmetler sektöründe döviz kazandırıcı alanlar çeşitlendirilecek, tarım ve elektrik branşlarında arz güvenliği sağlanacak.” Bu yapıda ülkemizin yıllık ortalama yüzde 5 büyüyerek 2028 yılı sonunda kişi başına düşen gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedefleniyor ve bekleniyor. bu yılın sonu. Orta Vadeli Programımızda üç yıllık perspektifte kişi başına 15 bin dolara yakın rakama ulaşması bekleniyor. “Gelir elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.
“Cari açığın sıfıra yakın seviyede olmasını öngörüyoruz.”
Başkan Yardımcısı Yılmaz, ihracatta pazar çeşitliliğini sağlamaya yönelik girişimleri hızlandıracaklarının altını çizerek, cari açığı yapısal bir sorun olmaktan çıkaracaklarını söyledi.
Kalkınmayı kısıtlayan en büyük faktörün cari açık olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Plan dönemi sonunda ihracatın 375 milyar dolara, turizm gelirlerinin ise 100 milyar dolara çıkması sonucunda cari açığın sıfıra yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. Bütünsel bir bakış açısıyla, Para ve maliye politikalarını etkin kullanarak enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz.Özellikle belirtmek isterim ki, Makroekonomik istikrarın güçlendirilmesinde öncelikli hedefimiz, orta vadede enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşürülmesi ve fiyat istikrarımızın sağlamlaştırılmasıdır. Tüm siyasi araçlarımız aktif ve kararlı bir şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, yüksek hayat pahalılığının yarattığı aksaklıkları ortadan kaldırmak için gerekli tedbirler alınacaktır. “Politikalar da uygulanacaktır. Önceki dönemlerde olduğu gibi memur, personel ve emekli vatandaşlarımızı enflasyonun olumsuz etkilerinden korumak ve refah seviyelerini yükseltmek önceliğimiz olmaya devam edecektir.”
Plan döneminde gerçekleşmesi öngörülen büyümenin istihdam olanağı sağlaması ve gelir yaratmasının kritik önem taşıdığını belirten Yılmaz, beşeri altyapının güçlendirilmesinin büyümenin sürdürülebilirliğini sağlayacağını, çalışma çağındaki bireylerin işgücüne katılma fırsatlarının artacağını ifade etti. işgücü piyasasının değişen taleplerine uyum sağlamak amacıyla nitelikli ve odaklı eğitim yaygınlaştırılacaktır.
Cevdet Yılmaz, “Plan dönemi boyunca büyüme hedeflerimiz doğrultusunda 5 milyon ilave istihdam yaratarak dönem sonunda işsizlik oranını yüzde 7,5’e düşürmeyi hedefliyoruz. Plan döneminde küresel pazarlarla uyumlu, rekabet gücü yüksek, ülkemizin kalkınma sürecine katkı sağlayan, sürdürülebilir bir ekonomiye düşük maliyetle ve kademeli olarak ulaşmayı hedefliyoruz.” “Artan finansal araç çeşitliliği ile katkı sağlayabilecek, sürdürülebilirlik ekseninde ilerleyen, güçlü kurumsal yapıya sahip bir finans departmanının oluşturulması amaçlanmaktadır.” söz konusu.